
Ümraniye escort ara sokaklarından birinde, yıllardır yanıp sönen kırık bir sokak lambası vardı. Merve, ne zaman o lambanın altından geçse içinde garip bir his oluşurdu; sanki kendi hayatı da o lamba gibi yarım yanıyor, yarım sönüyordu. Yirmi iki yaşındaki genç kadın, İstanbul’a umut için gelmiş ama hayatın karanlık yüzüyle karşılaşmıştı. Ailesi maddi sıkıntı içindeydi, annesi hastaydı, kardeşleri okuldaydı. Bir süre kafelerde, marketlerde çalışmayı denemiş ama genç çıtır geçinmeye yetmeyen maaşlar yüzünden başı dertten kurtulmamıştı. Borçlar arttıkça hayatın ağırlığı onu istenmeyen bir yola sürüklemişti.
Her gece Ümraniye vip escort sokaklarında gezerken, içini en çok yakan şey insanların bakışlarıydı. Herkesin bir fikri, bir yargısı vardı; kimse bir insanın hangi çaresizliğin sonucu olarak hangi noktaya geldiğini merak etmiyordu. Merve, çoğu zaman yüzünü saçlarının arkasına gizleyerek yürürdü. “Belki böyle biraz daha görünmez olurum,” derdi içinden.
Bir akşamüstü, yağmur ince ince yağarken Merve bir apartmanın giriş merdivenine oturdu. Yorgundu, açtı, üşüyordu. Avuçlarında biriken yağmur milf damlalarına bakarken kendi gözyaşlarını bile fark edememişti. Cevap yoktu. Bu şehirde kimseden cevap beklemeyi uzun zaman önce bırakmıştı.
Tam o sırada yan bina kapısı açıldı. Orta yaşlarında bir kadın elinde küçük bir termosla Merve’ye doğru yaklaştı. Fakat kadın sessizce oturdu ve termosu uzattı.
Bir yanıt yazın