
Ümraniye escort bazı binalar vardır; dışarıdan bakıldığında sıradan görünür, içlerinde ise sessizce taşınan hayatlar gizlidir. Melis’in yaşadığı apartman da onlardan biriydi. Dar merdivenler, soluk duvarlar ve hiç susmayan bir uğultu… Melis, yirmi altı yaşında olmasına rağmen anal bu apartmanda kendini bazen çok yaşlı, bazen de hâlâ çocuk gibi hissederdi.
Gecenin sonunda eve döndüğünde ilk yaptığı şey ayakkabılarını kapının önünde çıkarmak olurdu. Odaya girdiğinde derin bir nefes alır, kapıyı kilitlerdi. Bu küçük seksi escort oda onun hem sığınağı hem de hapishanesiydi. Yatağın kenarında oturur, ellerine bakardı. Ellerinin bu kadar şey taşıyabildiğine bazen kendisi bile inanamazdı.
Melis, Ümraniye escort geldiğinde bir düzen kuracağına inanmıştı. Kafelerde çalışmış, temizlik işlerine gitmişti. Ama geçim sıkıntısı, borçlar ve yalnızlık onu yavaş yavaş başka bir yola itmişti. Bu noktaya nasıl geldiğini anlatırken “bir günde olmadı” derdi. Çünkü gerçekten de her şey, küçük vazgeçişlerle başlamıştı.
En çok zorlandığı anlar, gündüz saatleriydi. İnsanların işe gidişini, çocukların okula koşuşunu izlerken içi sıkışırdı. Kendini o hayatların tamamen milf dışında hissederdi. Kimse onun sabaha kadar ayakta kalmak zorunda olduğunu, korkularını bastırmak için ne kadar güç harcadığını bilmezdi. Geceleri güçlü görünmek zorundaydı; gündüzleri ise görünmez olmayı seçerdi.
Bir gün, Ümraniye vip escort küçük bir parkta otururken yanına yaşlı bir adam oturdu. Adam cebinden bir mandalina çıkarıp Melis’e uzattı. “Kızım, aç kalma,” dedi. Bu kadar basit bir cümle, Melis’in boğazını düğümledi. Uzun süredir kimse ona bu kadar sade bir şefkat göstermemişti. O mandalinayı eve götürdü, masanın üstüne koydu ve saatlerce dokunmadı. Sanki o meyve, ona hâlâ insan olduğunu hatırlatıyordu.
Melis’in hayatında küçük ama önemli bir dönüm noktası, bir kadın dayanışma merkezinin saxo çeken broşürüyle başladı. Günlerce çekmecede bekletti. İçeri girmekten korkuyordu. Ama bir sabah, aynaya baktığında kendini tanıyamadı. O gün, kapıyı çaldı. Kimse bağırmadı, kimse suçlamadı. Sadece dinlediler.
Bir yanıt yazın